YOLBUL(NAVIGATION)
Uluköy Mağarası
Uluköy Mağarası 2022 yılında Mardin ili, Artuklu, Yeşilli, Nusaybin ve Kızıltepe ilçeleri Pleistosen ve Erken Holosen Dönem Yüzey Araştırması projesi kapsamında tespit edilmiştir. Mardin ili, Kızıltepe ilçesine bağlı Uluköy Mahallesinin güneybatısı, Qurs(Xurs) çayının ise batısındaki yamaçta bulunan mağara bölgede “Şıkefte Elobrahimo” adı ile bilinmektedir. Mağaranın içinde bulunduğu Qurs Vadisi Kızıltepe ve Mazı Dağı ovası arasında bulunmaktadır ve dağlık bölge (Mazı Dağları) ile ova arasında doğal bir geçiş görevi görmektedir. Bu vadinin içerisinde hala tüm yıl su taşıyan küçük bir çay akmaktadır (Qurs Deresi). Kuzeyde Mazı Dağı Ovası’nın güneyinde başlayan vadi güneyde Kızıltepe Ovasına ulaşmakta ve Zengan Çayı’na bağlanmaktadır. Kuzey-güney yönde uzanan söz konusu vadinin iki yanında yüksek dağ sıraları bulunmaktadır. Uluköy Mağarası mağara maalesef ağır bir tahribata uğramıştır. 2022 yılında tespit edilmesinin hemen arkasından Mardin Müze Müdürlüğü’nce tescile işlemleri başlatılmış ve 2023 yılında ilk arkeolojik kazılar başlamıştır ve bu çalışmalar 2024 yılında da devam etmiştir.
Uluköy Mağarası’nda iki göz bulunmaktadır. Güneydeki göz “A” gözü, kuzeydeki göz ise “B” gözü olarak adlandırılmıştır. Mağaranın girişi kuzeydoğu yönüne bakmaktadır. Girişten en derin noktasına kadar 23.5m derinliğe sahiptir. Çökmelerden dolayı günümüzde 23 m genişliğinde bir ağza sahiptir. B gözü yaklaşık 23,50 m derinlik ve 7,5-2 m arasında değişen bir genişliğe sahiptir. Bu gözün içerisinde ağır bir tahribat olmasından dolayı çok fazla buluntu tespit edilememiştir. Bu alanın doğusunda kültür dolgusu yoğunken, batısında ise anakaya bulunmaktadır. A gözü ise yaklaşık 16-6 m arasında değişen bir genişliğe ve 15 m derinliğe sahiptir. Fakat mağaranın tavanının kuzeydoğu yönde çökmeler yaşadığı düşünülmektedir. Zira mağaranın, muhtemel çökmelerin olduğu alanda, teras bölümünün zeminin de kültür katmanları barındırdığı, yontmataş aletler ve kemikler parçaları çıplak gözle bile seçilebilmektedir, görülmektedir. Bu durum mağaranın derinliğinin yaklaşık 6-7 metrelik bir kayıp yaşamış olabileceğini düşündürmektedir. Arkeolojik dolgular açısından bakıldığında A gözünde ve mağara terasında yoğun bir tabakalaşma söz konusudur. Mağara içeresindeki tahribat sonrası ortaya çıkan profiller ve yapılan kazılar sonrasında (mağaranın A gözünün orta kısmından başlayıp kuzeye doğru devam eden alanda), yer yer değişmekle beraber yaklaşık 3,60 metre derinlikte olan bir kültür dolgusu tespit edilmiştir.
Uluköy Mağarası Alt Paleolitik Dönem sonundan Erken Üst Paleolitik dönem sonuna kadar iskân görmüştür. Bu durum daha çok Levant merkezli olduğu düşünülen Erken Üst Paleolitik Dönem endüstrisi, yabrud endüstrisi veya hummal endüstrisi gibi farklı yontmataş endüstrilerinin sadece bu bölge ile sınırlı kalmadığını ve Anadolu’da/Kuzey Mezopotamya’da da mevcut olduğunu göstermektedir. Bu durum da Yakındoğu’da yaşanan Paleolitik Çağ ve bu döneme ait yontmataş endüstrilerinin sadece levant hattı üzerinden değil çevre bölgeleri de göz önüne alınarak yeniden düşünülmesi gerektiğine işaret etmektedir. Bilhassa Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki yoğun yontmataş buluntuların kronolojik değişimleri içeren tabakalar üzerinden araştırılması bu sorunsala yeni bir boyut katmaktadır.