ATATÜRK DİYOR
Kİ!
Spor ve Sağlık
Muvaffak olmak
için her türlü yardımdan ziyade bütün milletçe sporun mahiyeti, kıymeti anlaşılmak
ve ona kalbten sevgi göstermek, onu vatanî vazife sayma lâzımdır. 1926 (Atatürk'ün
B.N., S. 106)
Her çeşit spor
faaliyetlerini, Türk gençliğinin millî terbiyesinin ana unsurlarından saymak
lâzımdır. 1937 (Atatürk'ün K.A.N., S. 32)
Bir toplum yalnız
spor ile rengini ve kuvvetini değiştiremez. Orada hâkim olan sıhhî, sosyal,
medenî birçok gerek ve şartların teminine yönelen teşebbüs ve tedbirlerin uygulanması
lâzımdır. 1926 (Atatürk'ün B.N., S. 106)
Türk milleti anadan
doğma sportmendir. Henüz yürümeye başlayan köy çocuklarını bile harman yerlerinde
güreşirlerken görürsünüz. Ata en çok ve en iyi binen yalnız Türk erkekler değildir;
Türk kadını da bu işi bilir.
Benim en çok sevdiğim
spor, serbest güreştir. Hangi Türk askerini, köylüsünü isterseniz soyup meydana
çıkarınız. Dik omuzları, iyi, kusursuz teşekkül etmiş adaleleri, keskin yüz
çizgileri, yanık tatlı renkleri, kafa yapıları, insanın ruhuna itimat ve neşe
veren bir eser olarak canlanır. (Ferit Celâl Güven, Yücel Dergisi. Cilt: X,
Sayı: 57, 1939, S. 130)
Kurtdereli Mehmet
Pehlivan'a yazdığı mektup:
Kudretli Mehmet
Pehlivan,
Seni cihanda büyük
ün almış bir Türk pehlivan tanıdım. Parlak başarıların sırrını şu sözlerle izah
ettiğini de öğrendim:
"Ben her güreşte
arkamda Türk milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünürüm."
Bu dediğini, en
az, yaptıkların kadar beğendim. Onun için senin bu değerli sözünü Türk sporcularına
bir meslek prensibi olarak kaydediyorum. Bununla senden ve sözlerinden ne kadar
çok memnun olduğumu anlarsın. 1931 (Tarih IV, Türkiye Cumhuriyet, Haz: T.T.T.C.,
S. 268)
Spor, yalnız beden
kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılamaz. İdrak ve zekâ, ahlâk da bu işe yardım
eder. Zekâ ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zekâ ve kavrayışı yerinde olan
daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda
ahlâklısını severim. (Ferit Celâl Güven, Yücel Dergisi, Cilt: X, Sayı: 57, 1939,
S. 130)
Türk sosyal bünyesinde
spor hareketlerini düzenlemekle görevli olanlar, Türk çocuklarının spor hayatını
yükseltmeyi düşünürken, sadece gösteriş için herhangi bir yarışmada kazanmak
emeliyle bir spor çizmezler. Esas olan, bütün her yaştaki Türkler için beden
eğitimini sağlamaktır. "Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur" sözünü
atalarımız boşuna söylememişlerdir. 1937 (Afetinan, Atatürk Hakkında H.B., S.
86)
Sağlık ve sosyal
yardım hususlarında takibettiğimiz gaye şudur: Milletimizin sıhhatinin korunması
ve takviyesi, ölümün azaltılması, nüfusun arttırılması, bulaşıcı ve salgın hastalıkların
etkisiz hale getirilmesi, bu suretle millet fertlerinin dinç ve çalışmaya kabiliyetli
bir halde sıhhatli vücutlar olarak yetiştirilmesi... 1922 (Atatürk'ün S.D. I,
S. 217)