ATATÜRK DİYOR
Kİ!
Kültür
Türkiye Cumhuriyetinin
temeli kültürdür. Bu sözü burada ayrıca izaha lüzum görmüyorum. Çünkü bu, Türkiye
Cumhuriyetinin okullarında birçok vesilelerle eser halinde tesbit edilmiştir.
Kültür, okumak,
anlamak, görebilmek, görebildiğinden mâna çıkarmak, uyanık davranmak, düşünmek,
zekâyı terbiye etmektir.
Türkiye Cumhuriyeti
çocukları, kültürel insanlardır. Yani hem kendileri kültür sahibidirler, hem
de bu özelliği muhitlerine ve bütün Türk milletine yaymakta olduklarına kanidirler.
1936 (Afetinan, Atatürk Hakkında H.B., S. 261-62)
Millî kültürün
her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyetinin temel dileği olarak temin
edeceğiz. 1932 (Atatürk'ün S.D. I, S. 358)
Bir millî terbiye
programından bahsederken, millî karakter ve tarihimizle mütenasip bir kültür
kastediyoruz. (Temmuz 1924)
Şimdiye kadar takibolunan
tahsil ve terbiye usullerinin milletimizin gerilemesinde en mühim etken olduğu
kanaatindeyim. Onun için millî terbiye programından bahsederken eski devrin
hurafatından ve yaradılışımızla hiç de münasebetli olmayan yabancı fikirlerden,
Doğudan ve Batıdan gelen tesirlerden tamamen uzak millî seciye ve tarihimizle
mütenasip bir kültür kastediyorum. Çünkü millî dâvamızın inkişafı ancak böyle
bir kültür ile temin olunabilir. Lâlettayin bir yabancı kültürü şimdiye kadar
izlenen yabancı kültürlerin neticelerini tekrar ettirebilir. Kültür zeminle
mütenasiptir. O zemin milletin seciyesidir. (15 Temmuz 1921)
Asıl uğraşmaya
mecbur olduğumuz şey, yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini
tutmaktır. (3.8.1932)
Sanatsız kalan
bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
Dünyanın bellibaşlı
milletlerini esaretten kurtararak, hâkimiyetlerine kavuşturan büyük fikir cereyanları;
köhne müesseselere ümit bağlayanların, çürümüş idare usullerinde kurtuluş kuvveti
arayanların amansız düşmanıdır. (1923)
Biz cahil dediğimiz
zaman mektepte okumamış olanları kasdetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikatı
bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak
bilmeyenlerden de hakikatı gören hakiki âlimler çıkabilir. (22.3.1923)
Geçen Kurultaydan bugüne kadar kültürel ve sosyal alanda başardığımız işler
Türkiye Cumhuriyetinin millî çehresini kesin çizgilerle ortaya çıkarmıştır.
Yeni harfleri,
millî tarihi, öz dili, sanatı, ilmi, müziği, teknik kurumlarıyla kadını erkeğe
her hakta eşit, modern Türk sosyetesi bu son yılların eseridir.
Türk Milleti, ancak
varlığını derin ve sağlam kültür sınırlarıyla çizdikten sonradır ki onun yüksek
kapasitesi ve fazileti milletlerarasında tanınır. Türk Milletine fıtrî rengini
veren bu inkılâplardan herbiri çok geniş tarihi devirlerin öğünebileceği büyük
işlerden sayılsa yerindedir. (1935)
Kültür dediğimiz
zaman bir insan cemiyetinin, devlet hayatında fikrî hayatında, iktisat hayatında
yapabilecekleri şeylerin muhassalasını (toplamını) kastediyoruz ki, medeniyet
de bundan başka bir şey değildir. (1929)